3 Haziran 2020 Çarşamba

Yonca ÇKL  tarafından yazılan hikaye
              Gökçenin Merakı
Gökçe, on beş yaşındaydı. Boş zamanlarında araştırma yapmaktan oldukça keyif alırdı. Bu araştırmalar genellikle sanat hakkındaydı: Sanata büyük bir merakı vardı. Yağlı boya tablolardan çok hoşlanırdı. Sanatçıların hayatlarını araştırmak, yağlı boya tabloların içindeki gizli mesajlar hakkında uzmanların görüşlerini dinlemek ona mutluluk veriyordu. Bir gün Leonardo da Vinci’nin eserlerine denk geldi. Uzmanlar, tablodaki altın oran hakkında konuşuyorlardı. Altın oran hakkında temel bilgileri biliyordu ama detaylı bir şekilde hiç araştırma yapmamıştı. Altın oranı merak ettiği için hemen araştırma yapmaya başladı fakat ilk nereden başlaması gerektiğini düşünüyordu. Gökçe, ilk olarak altın oranın sanattaki işlevini araştırmaya karar verdi. Bir yapı ya da sanat eserinin altın orana yakınlığı, onun aynı zamanda estetik olarak güzelliğinin bir ölçüsü olarak kabul gördüğünü öğrendi. Demek ki bu yüzden sanat eserlerinde ve mimaride altın oran bu kadar sık kullanılan bir öge olmuştu. Gökçe, bu günden sonra araştırdıklarını günlük olarak not etmeye başladı. Araştırdıkça sevdiği başka ressamların da altın orandan yararlandığını fark etti. Araştırmaya devam ettikçe Leonardo da Vinci’nin arkadaşı, Luca Pacioali’ye, altın oran hakkında yardım ettiğini gördü. Hatta Luca Pacioali bu konu hakkında ‘’ İlahi Oran’’ adında bir kitap yazmış, Leonardo da bu kitabın çizimlerini üstlenmişti. Altın orana, Fibonacci sayıları da deniyordu. Ressamların, heykeltıraşların; yüzyıllar önce bunu eserlerinde kullanma fikrine sahip olmaları ve eserlerinde altın oranı kullanmaları onu derinden etkiledi. Aslında altın oran, matematikçiler tarafından keşfedildi ama sanat eserlerinde Rönesans sanatçıları tarafından kullanıldı. Gökçe, matematik ile sanatı birleştiren Rönesans sanatçılarına bir kez daha saygı duydu. Araştırmaya devam ettikçe Fibonacci dizisinin doğa ile bağlantılı olup olmadığını merak etti. Gökçe; bunun sonucunda, Fibonacci sayılarının doğa ile fazlasıyla bağlantılı olduğunu öğrendi. Doğada altın oranı bulmanın o kadar da zor olmadığını fark etti. Altın oran; salyangozlar, sukulenletler, kelebekler ve doğada bulunan sayısız canlı ve cansızın yapısında bulunuyordu. Hatta dört yapraklı yoncanın zor bulunabilir olmasının nedeni, mutasyona uğramış olmasıydı. Bu olay sadece yonca bitkisi ile alakalı değildi. Fibonacci dizisinde dört sayısı bulunmuyordu. Hiçbir bitki mutasyon olmadığı sürece dört yapraklı olamazdı.Bir ağaçta kaç dal olacağı, dalların nereden çıkacağı, bir dal üzerinde kaç yaprak olacağı ve bu yaprakların hangi düzenlemeyle yerleşeceği önceden Fibonacci serisine göre bellidir. Ayrıca her bitkinin kendine özgü dallanma ve yaprak diziliş kuralları vardır. Fibonacci serisi (dizisi) şöyledir: 1, 1, 2 (1+1), 3 (1+2), 5 (2+3), 8 (3+5), 13 (5+8), 21 (8+13), 34 (13+21), 55 (21+34), 89 (34+55), 144 (55+89), 233 (89+144), 377 (144+233)... Kendinden bir önceki gelen sayı ile kendisinin toplamı, kendinden bir sonra gelecek olan sayıyı belirliyordu. Altın oran, matematikte iki miktardan büyük olanın küçüğe oranı, miktarların toplamının miktarların büyük olanına oranı ile aynı olmasıdır. Dairesel ve sarmal yapı olmak üzere farklı dizilişler vardır. Bitkilerde yaprakların gövde etrafına dizilişlerindeki düzen belirli sayılarla belirlenmiştir ve bu orana ‘’ yaprak diverjansı’’ denilir. Bu oranlar çayır bitkilerinde (otlarda) ½, bataklık bitkilerinde 1/3, meyve ağaçlarında (elma) 2/5, muz türlerinde 3/8, soğangillerde 5/13’tür. Bir bitkide yaprak aralarındaki açı da bitkinin yaprak diverjansı oranına göre hesaplanır. Gökçe’ye bu bilgiler çok sayısal geldi. ‘Araştırmamın başarılı olması için altın oranı iyi anlamalıyım’ diye düşündü. Daha fazla kavrayabileceğini ve daha fazla deneysel olacağını düşündüğünden altın oran hakkında doğada bir gezintiye çıkıp araştırmasına böyle devam etmeye karar verdi. Bu doğa gezisinde oldukça eğlendi. Altın orana uygun şeyler buluyor, not ediyor ve topluyordu. Eğer toplayamayacağı bir şey ise de fotoğraflarını çekiyordu. Kelebeklerin fotoğraflarını çekmek onu bir hayli zorlamış ve eğlendirmişti. Altın oranın doğadaki yeri onu oldukça etkiledi. Hem kendi adına çok güzel bir deneyim olmuştu hem de altın oran hakkında elinde anı olarak kalacak, düzenli bir not defteri vardı.
 Yonca ÇKL 10/C 19

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Proje Tanıtım webinarindaki proje sunum videosu Proje tanıtım videosu https://youtu.be/a7iHbHuRb5A